Çalışmalar

T. İÇECEK SANAYİ MECLİSİ HABER BÜLTENİ

RUSYA’NIN SÜT TESİSLERİNİ GEMAK GIDA KURACAK (DÜNYA)

Gıda sektörüne ve özellikle süt ve mamulleri üretimine yönelik ekipman üretimi, tedariki ve anahtar teslimi süt işleme tesisi kuran Gemak Gıda Endüstri Makinaları Şirketi, 2010 yılında yapılan 3.5 milyon euroluk tesis yatırımı ile üretim kapasitesini yüzde 30 oranında artıracak. Firma, ihracatta hedef olarak ise Rusya ve Avrupa Birliği ülkelerindeki pazar payını büyütmeyi belirledi. Gemak Gıda Endüstrisi Makinaları Satış Destek Sorumlusu Muharrem İnan, 1969 yılında inşaat dahil süt ve süt ürünleri işleme tesisi kuran şirketin 1986′dan itibaren makine imalatına başladığını anlam.

Ankara Hasanoğlan Organize Sanayi Bölgesi’nde 32′si mühendis ve tekniker olmak üzere, 120′yi aşkın çalışan ile Ar-Ge, proje, üretim, montaj, satış ve servis hizmeti verdiklerini dile getiren İnan, “Süt endüstrisine yönelik olarak; süt toplama ve soğutma merkezleri için komple hatlar, süt alım ve pastörizasyon hatları, pastörize içme sütü ve UHT süt hatları, birçok peynir çeşidi için üretim hatları, yoğurt ve ayran, kaymak ve tereyağı üretim hatları, süt tozu ve peynir altı suyu tozu üretim hatları, meyve suyu, reçel, marmelat ve pekmez üretim hatlarıyla dondurma ve sütü tatlı üretim hatları yapmakta, meşrubat, kolalı içecekler, çikolata, bisküvi, margarin, salça gibi üretimi yapan işletmeler için özel ekipman temini ile gıda sektörüne yönelik anahtar teslimi modern tesisler kurmaktayız” dedi.

“Çiftlikten çatala” sloganıyla, Avrupa standartlarında, hijyenik ve uzun raf ömürlü üretim yapabilecek ekipman ve sistemleri tasarlayarak, üretimini yapmak, uygulamak, devreye almak ve bu hizmetleri satış sonrası servis hizmetleriyle de destekleyerek, üreticinin çözüm ortağı olduklarını söyleyen İnan, ayrıca Alfa Laval, Frautech, KSB, Danisco, HPM gibi dünyaca ünlü firmalarla uzun yıllardır çalıştıklarını dile getirdi. Üretim yüzde 30 artacak 2010 yılında 3.5 milyon euro yatırım ile başlamış oldukları 12 bin 500 metrekarelik kapalı alana sahip, son teknoloji ekipmanlarla donatılmış yeni fabrika binalarına bu yılın ilk çeyreğinde taşınacaklarına işaret eden İnan, bu yeni yatırımla, üretim kapasitesini ilk etapta yüzde 30 arttırmayı planladıklarım ifade etti.

İnan, bu yıl ayrıca Ar-Ge çalışmaları ile işletmelere minimum enerji kullanımları ve çevresel sistemler ile ilgili yeni ekipmanlar üreteceklerini sözlerine ekledi. Bu yıl, Avrupa ülkelerine ve özellikle Rusya’ya ihracatı arttırmayı planladıklarım anlatan İnan. 2010 yılında, Türkiye ve yurtdışında, 12 anahtar teslimi süt ve meyve suyu fabrikası kurduklarım, 100′ü aşkın firmaya da yenileme ve ek malzeme sattıklarını belirtti.

‘MECLİS GIDA GÜVENLİĞİ İÇİN ARAŞTIRMA YAPSIN’ (GÜNLÜK)

BDP Wan Milletvekili Fatma Kurtulan gıda güvenliğindeki sorunların ve çözüm önerilerinin araştırılması için Meclis araştırması açılmasını istedi. Meclis Başkanlığı’na sunulan araştırma önergesinin gerekçesinde, güvenli gıda tüketiminin, halk sağlığı açısından son derece önemli olduğu belirtildi. Gıda tüketimine bağlı sağlık sorunlarının yaşanmaması için gıda üretim, tüketim ve satış yerleri denetiminin sıkı ve etkin biçimde yapılması gerektiğine işaret edilen gerekçede şöyle denildi: “Gıda güvenliğine yönelik olarak denetimlerin sağlıklı bir biçimde yürütülmemesi, Tarım ve Köyişleri Bakanlığının yeterli kadroyu ve teknik imkanları sağlamamasından kaynaklıdır.

Türkiye’de katkı maddesi olarak kullanılan maddelerin çoğu sağlık açısından uygun olmamakla beraber, tüketime sunulan maddelerin çoğunda temel gıda olarak da üretilen ürünle ilgi si olmayan maddelerin kullanımı son dereci yaygındır. Geldiğimiz aşamada toplum olarak ne tükettiğimizi, gıdaların hangi koşullarda üretildiğini ve ne içerdiğini bilemez durumdayız.” Önerge gerekçesinde gıda güvenliği konusunda sağlıklı istatistik bulunmadığına da işaret edilirken, tüketime sunulan gıdaların tüketici sağlığı olumsuz etkilememesi için gerekli önlemlerin alınması gerektiği ifade edildi. ANKARA:

TÜRKİYE’NİN İLK TARIM GIDA TEKNOPARKI MERSİN’DE YAPILACAK (Önce Vatan)

Türkiye’nin ilk Tarım Gıda Teknoparkı, Mersin’de kurulacak. Sektörün dünyada rekabetçiliğinin artırılması için gerekli teknolojik altyapıyı sunması beklenen teknoparkla birlikte aynı zamanda tarım gıda sektöründe bir Mersin markası oluşturulması hedefleniyor. Yapılan çalışmalar kapsamında; 2009 yılı Aralık ayında Mersin Valisi Hasan Güzeloğlu başkanlığında Tarım Gıda Teknoparkı Kurucu Heyeti bir araya gelirken gerekli çalışmaların da Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Sekreteryası’nda başlatıldığı hatırlatıldı.

Kurulması planlanan teknoparkın, Erdemli ilçesinde yer alan Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü ile Tarsus Toprak ve Su Kaynakları Araştırma Enstitüleri’ne tahsisli alanların bir kısmında iki ayrı yerleşke olarak hayata geçirileceği bildirildi. Önümüzdeki günlerde kuruluş çalışmaları kapsamında Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’na yapılabilirlik raporu sunulacağı, söz konusu raporun da 2011 yılı Şubat ayında tamamlanmasının öngörüldüğü açıklandı. MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, bugün 7 milyar olan dünya nüfusunun 2020 yılında 8.5 milyara, 2050 yılında da 12 milyara ulaşacağının tahmin edildiğine dikkat çekti.

Aşut, mevcut kaynakların giderek azalması değişen iklim koşulları gibi nedenlerin nüfusun doyurulması noktasında tarım-gıda sektöründe doğayı tahrip etmeden sürdürülebilir koşullarda bilgiye dayalı üretim sistemlerini zorunlu kıldığını söyledi. Aşut, 21. yüzyılın tarım yüzyılı olarak adlandırılmasının en önemli nedeninin de bu dönüşüm olgusu olduğunu bildirdi. Aşut, bilgi teknolojilerine dayalı üretimin en önemli kozunun tarım gıda teknoparkları olduğuna işaret ederek Tohumdan Sofraya sloganıyla özetlenebilecek bir misyon üstlenen teknoparkların; dayanıklı tohum türlerinin geliştirilmesi, yeni üretim tekniklerinin oluşturulması ve gıda güvenliği konularında başrol oynayacağını savundu.

MERSİN TARIM ÜRETİMİ VE GÜÇLÜ ALTYAPISIYLA ÖNE ÇIKIYOR

Dünyanın en gelişmiş ülkelerini oluşturan endüstri toplumlarının bilgiye dayalı üretim için gerekli çalışmalara başladıklarını dile getiren Aşut, “Ancak, büyüyen Asya ekonomilerinin sağladığı refah, değişen iklim koşulları, doğada oluşturulan tahribat gibi faktörler bu ülkelerin önündeki en önemli zorlukları oluşturuyor” dedi. Dünyadaki bu manzaranın Mersin’i, büyük tarımsal üretimi, güçlü alt yapısı ve devasa potansiyeliyle öne çıkardığını anlatan Aşut, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünya Kenti Mersin sloganıyla başlayan ve 21. yüzyılda tarım ve gıdanın da içinde bulunduğu üç büyük sektörle küresel rekabette öne çıkmayı amaçlayan kentte, Tarım Gıda Teknoparkı sektörü ayağa kaldıracak önemli bir dayanak noktasını oluşturuyor.

Mersin’de Tarım Platformu koordinasyonunda bir araya gelen karar vericiler, Mersin’in 2023 yılında yenilikçi ve yüksek kaliteli tarım ve gıda üretimi yapan, en son teknolojilerle bunları işleyen ve geniş bir coğrafyaya pazarlayan, üstün lojistik hizmetleri ile üretici ve tüketiciyi buluşturan uluslararası bir üs olması üzerine çalışıyor.”

Şerafettin Aşut, Mersin’e kurulması planlanan Tarım Gıda Teknoparkı ile birlikte sektörün dünyada rekabetçiliğinin artırılması için gerekli teknolojik altyapının sağlamasının hedeflendiğini ifade etti. Şerafettin Aşut, teknoparkın bir diğer amacının da; araştırmacılarca üretilen bilginin ticarileştirilmesinde aracı rolü üstlenmesi ve sektörün ihtiyacı olan danışmanlık hizmeti arzını sağlama avantajı olduğunu anlattı. Aşut, teknoparkla birlikte aynı zamanda bölgenin mevcut üretim potansiyelinin harekete geçirilmesinin yanında tarım gıda sektöründe bir Mersin markası oluşturulmasının da belirlenen hedefler arasında yer aldığını sözlerine ekledi.