TOBB Almanak 2011

Feyhan Yaşar

TOBB İçecek Sanayi Meclisi

Başkanı / Yaşar Holding

2010 yılında ise sanayi ve imalat sanayi üretimleri çift haneli oranlarda artarken, Gıda ve İçecek Sanayi’ndeki üretim artışı %7,2 ve %8,1 ile daha sınırlı seviyelerde kalmıştır. Gıda ve İçecek Sanayi kapasite kullanım oranlarının 2009 ve 2010 yıllarındaki aylık değerleri incelendiğinde; genel olarak 2010 yılı değerlerinin 2009 yılı değerlerinden daha yüksek olduğu görülmektedir. Sadece Haziran – Eylül dönemini kapsayan 4 ayda 2009 yılı aylık kapasite kullanım oranları, 2010 yılı aylık oranlarından daha yüksektir. Son iki yılda Gıda ve İçecek Sanayi kapasite kullanım oranının en düşük olduğu ay %61,5 ile 2009 yılı Mart  ayı olurken, en yüksek değer 2010 yılı Ekim ayındaki %75,1′lik değerdir. İçecek Sanayi’nde ise sadece 2010 yılı ilk iki ayında, 2009 yılına göre, kapasite kullanım oranları azalmış, diğer tüm aylarda ise artmıştır.

Gıda ve İçecek Sanayi’ne, 2005 yılında 715 milyon TL yatırım teşviki yapılırken, 2010 yılında yapılan yatırım teşviki 3 kata yakın artarak 2.1 milyar TL olmuştur. 2005 yılında belge başına teşvik tutarı 2,4 milyon TL olurken, 2010 yılında 3,6 milyon TL’ye yükselmiştir.

Gıda ve İçecek Sanayi’ne tahsis edilen yatırım teşvikleri küresel krizin yaşandığı 2009 yılında, 2008 yılına göre %49,5 oranında azalırken, 2010 yılında 2009 yılına göre %188,5 oranında artmıştır.

TÜİK’in yayımladığı İstihdam Endeksi verilerine göre; 2006-2010 yılları arasında Gıda Sanayi için ortalama yıllık artış oranı %4,8 iken, bu oran İçecek Sanayi için %3,2 ile daha düşük olarak gerçekleşmiştir. Söz konusu dönemde imalat sanayi istihdamının yıllık artışının %0,1 gibi oldukça düşük bir oranda olduğu göz önüne alınırsa, Gıda ve İçecek Sanayi’ndeki istihdam artışının imalat sanayi istihdam artışından daha yüksek oranda olduğu anlaşılmaktadır.

TOBB’un  istatistiki bilgileri gıda ve içecek sanayi için birlikte ifade edilmektedir. Bu nedenle TOBB Türkiye İçecek Meclisi’nin çalışma alanı kapsamında bulunan süt, su, gazlı içecekler, meyve suyu ve alkollü içecekler şeklinde bir sınıflama kapsamında sadece içecek rakamlarına ulaşmakta sıkıntı yaşanmaktadır.

İçecek Sektörünü alt gruplar itibariyle ele aldığımızda;

Süt; yıllık 12.5 milyon ton süt üretimi ile Türkiye dünyanın en büyük 16. süt üreticisi olmasına rağmen, maalesef dünya ticareti içinde önemli bir paya sahip değildir. Çünkü; 17 Mayıs 2001’den bu yana, ülkemizin    çiğ süt kalitesindeki sorunlar nedeniyle, AB ülkelerine süt ve süt ürünleri ihracatımız hala bulunmamaktadır. Bu sorunun çözülmesi için yoğun çaba harcanmasına  rağmen henüz problem çözülememiştir. Çözümün hızlandırılması amacıyla AB destekli   bir ihracatın artırılması  projesi yürütülmektedir. Ayrıca, iç piyasada da çiğ sütte istikrarlı arz ve fiyat yapısını sağlamak hedefi  henüz yakalanamamıştır.

Ülkemizde kişi  başı  yıllık içme sütü tüketimi 26 litredir. Ancak ülkemizde ayran ve yoğurt  tüketimi yaygındır . Bu nedenle içme sütü tüketim rakamı düşük olmasına rağmen süt ve süt ürünleri   toplam tüketimi yaklaşık 166 kişi başı/yıldır.

AB’de süt üretiminin %95’i ambalajlı üretim yapan süt işleme tesislerinde işlenirken, bu oran Türkiye’de %27’dir. Sokak sütü satılması Türkiye’de kanunen yasak olmasına rağmen günlük hayatın bir parçası olamaya devam etmekte ve halk sağlığı tehdit altındadır .Bu konuda yapılabilecekler özetle şöyledir; Brusella, tüberküloz ve gıda zehirlenmeleri gibi sağlığımızı tehdit eden sokak sütü konusunda yaptırımların acilen işletilmesi gerekiyor.

Süt tüketiminin artırılması ve sağlıklı beslenme alışkanlığının kazandırılması için okul sütü projesi bir devlet projesi haline getirilmeli. Proje finansmanı konusuna kalıcı çözümler getirilmelidir.

Meyve Suyu: Sektör 2010 yılında yaklaşık  % 10 büyümüştür. Kişi başı yıllık meyve suyu ve nektarı tüketim Türkiye’de 10  litre civarında. Bu miktarın AB ortalaması olan 23 litreye yaklaşması  sektörün hedefleri arasındadır.

Meyve suyu sektörünün en önemli  problemleri; fiyatlarda yeterince marj oluşmaması sebebiyle, markalaşma, tanıtım, reklam ve Ar-Ge bütçeleri hala özlenen seviyede değil. Endüstriyel  tipte  meyve arzında yaşanan sıkıntı,  enerji maliyetlerinin yüksekliği  meyve suyu sektörünün  iki önemli sorunudur.

Su: Sektör 2010 dan 2011′e tahmini yaklaşık  %5 büyüme Kişi başı su tüketimi 2011′de 135 Litre olarak tahmin edilmektedir.

Su sektöründeki   en önemli problemler:

  • Belediye  gelirleri kanunun getirdiği kaynak suları harcı yükümlülüğü, ciro üzerinden %25 tutarlarını bulan harç ödemeleri, katlanılması mümkün olmayan bir tutar olarak büyük sorun yaratmaktadır. 
  • 5686 ayılı kanunla mineralli sular sınıfındaki işletmelerin  Özel  İdarelerden işletme ruhsatı almada yaşadıkları  zorluklar su sektörünün önemli sorunudur.

 

Maden Suyu:2010 yılı maden suyu üretimi  750 milyon litredir. Maden suyu tüketimi  2010 yılında 10 litreye ulaşmıştır. 225 adet maden suyu kaynağına veya kaynak grubuna sahip olan Türkiye’de tüketimin artması için maden suyunun ve yararlarının tanıtılması faaliyetleri son derece önemlidir.

Meşrubat sektörü:201 yılında meşrubat sektörü % 10 büyüme kaydetmiştir. Kişi başı meşrubat tüketimi  yıllık 20 litre düzeyindedir.

İçecek Sektörünün  önemli problemleri; ambalaj atıklarının geri kazanılması amacıyla kurulan ÇEVKO’nun (Çevre Koruma ve Ambalaj Atıkları Değerlendirme Vakfı) endüstrinin girişimi olarak 1991 yılında kurulmuş olması. Ancak “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği” ile ilgili olarak sektör büyük uygulama sıkıntıları ile karşı karşıya. Çeşitli platformlarda dile getirilen sanayi görüşlerinin dikkate alınması çok önemlidir.

Alkollü İçkiler: 2010 yılında sadece bira sektöründe %4.9 büyüme  gerçekleşmiştir. Alkollü içecek sektöründe; şarapta  %5.8, rakıda %8.3 ,votkada  % 9.1,viskide % 24,cinde %28.2 ve  likörde %21.1 daralma ortaya çıkmıştır.

Genel sorunlar olarak yüksek vergi artışlarını ve TAPDK’ unun düzenleyici değil yasaklayıcı bir kuruluş olarak çalışmasından kaynaklanmaktdır.

Bira sektörü; Türk  bira sektörü  2010 yılı itibariyle  1978 ortalama çalışan sayısı ile , 850 milyon litre bira ve 108.454 ton malt  üretimi , 59 milyon litre bira ihracatı gerçekleştirmiş bulunmaktadır.

Sektörün karşılaştığı en önemli sorun  2003 -2010 yılları arası dönemde  , toplam vergi artışının %952 düzeyinde gerçekleşmesidir. Özellikle  Özel Tüketim Vergisinin sık ve yüksek oranlarda arttırılması sektör bakımından büyük  sorun doğurmaya başlamış bulunmaktadır.